4 Eylül 2012 Salı

Post #11


HA GAYRET

Bu haftasonu gittiğimde üst odanın çıkıntısı hariç (bunun bir adı olmalı, bulacam bi ara), çatının geri kalanının neredeyse bitmiş haliyle karşılaştım. Görüntü etkileyici.












Yeşilce’de olabildiğimiz 2,5 gün içinde  epey karmaşık açılarda ağaç birleşimleri gerçekleştirildi ve tavanarası odası da çatıya eklendi. Bu odanın tavanını bir üçgen prizma oluşturuyor. Bu prizmanın zemine paralel giden üst mahyasını kesip yerine oturtmak daha bir basitti (3 kişi, yerden 2,5 metrede, 80-100 kg’lık mahyayı, 30’ar cm aralıklı 5’e 10’lar üzerinde cambazlık yaparak yerine yerleştirmeyi sıradan sayarsak).





Sabri yüksekten pek hoşlanmıyor, aşağıdan ağaçları uzatmakta yardımcı oluyor, yukarda  Aydın çok becerikli, Julien zaten akrobat, ben de az maymun sayılmam, çok zorlanmadık.




Sıra prizmanın yan mahyalarına gelince durum değişti. Üç mahyanın birleştiği noktada 3 boyutlu bir bilmeceyle karşılaştık. Böyle bir birleşimin açılarını hesaplayıp, ahşabı gönye kesmede bir seferde çıkartmanın bir yolu vardır kesin. Fekat, olsa da olmasa da, biz o hesabı bilemiyoruz. Netekim, bu iki mahya da evela kesilip, olmadı yine kesilip, az kaldı biraz daha traşlanıp, hayallah unutmuşuz zımparalanıp, 4’er-5’er kez bir aşağı, bir yukarı taşındı.












Bu faslı da bir günlük bir sürede bitirip, Pazar öğlen itibariyle çatının şeklini tümüyle ortaya çıkarttık.






Arada önce Aydın ve Richard, sonra da Richard ve Neşe inşaatı teftişe geldiler. Hepsi keyiflendiren, motive eden laflar etti, cesaret verdiler. Tabi Aydın Aydın olduğu için, tuvalet kapısıyla yatak odası kapısı arasındaki 3,5 mt’lik mesafeyi fazla buldu, yaşımı hatırlattı, üriner inkontinans imasında bulundu, kapıların yanyana yapılması talimatını verdi, gitti.

Herkes tabip değil, bilemiyenler için üriner inkontinans: "ilerleyen yaşla birlikte, mesane içinde oluşan yüksek hidrostatik basıncın mesane duvarını geri dönülemez şekilde bozması ve mesanenin hem depolama, hem de boşaltma görevini yapamaz hale gelmesi ve mesanenin aşırı aktivitesine bağlı sıkışma veya mesane kası zayıflığına bağlı taşma şeklinde idrar kaçırma durumu"


Biz çatı işiyle meşkulken, Ahmet usta da elimizdeki ikinci daire testereyi tahtaya ters olarak monte edip bir freze tezgahı yarattı, civarda hiçbir marangoza yaptıramadığımız lamba-zıvana açma işini bitirdi. 




Bu fasıl mühim, çünkü tavanda göreceğimiz tahtalar bu işlem yapıldıktan sonra mahyalara monte edilecek, üstleri su geçirmeyen ama nefes alan bir membranla kaplanacak, onun üzerine az toprak-bol saman karışımı izolasyon, üzerine kiremit altı tahtaları, sonra bir tane daha membran ve en üste de daha bulamadığım çingene kiremitleri gelecek. Ve tüm bunlar, şansımıza daha henüz başlamamış olan Eylül yağmurlarından evel yapılacak ki, zemindeki  üstü kapanmamış izolasyon ıslanıp, altındaki OSB’ler süngerleşip, sarkıp, bir hafta sonra evin tüm zeminini yeniden yapmak durumunda kalmayalım. ‘Julien, bu iş bitmeden yağmur yağarsa?’ diyorum, ‘iyi bir web sayfasından bakıyorum, şimdilik yağmur yok’ diyor. How very reassuring!

Neyse, şantiyede bol miktarda naylon var. Yağmur yağsa da muhtemelen gündüz herkes şantiyedeyken yağar, pıt diye örtüverirler kulübeyi. Allah muhafaza gece yağarsa da yetişemezler, ıslanıverir inşaat. Yenilemesi alt tarafı birkaç hafta sürer, mevcut OSB’ler sökülür, İstanbul’dan yeni OSB’ler gelir, nakliyesi maldan fazla tutar, mühim değil, inşaatı Arap şeyhi yapıyor, veriverir farkını.  

Böyle negatif düşüncelerden kurtulmanın bi yolu var Allahtan.

Birkaç ay evel bir fikirden ibaret olan hikayenin, fiilen çatıya kadar yükselmiş bir yapıya dönüştüğü idrak ediliyor bir an. Dönüp, yan köyün bıçkısında kesilmiş yamuk yumuk meşelerden ortaya çıkan ev iskeletine bakılıyor, gevşeniyor. Sık aralıklarla adamı çileden çıkartan çocuk ruhlu dağanık Julien’in yaptığı keyifli ahşap kurgusu başta olmak üzere, Ahmet ustanın tecrübesi, Aydın, Sabri ve Emrah’ın emeği, ortaya hoş bir ev çıkartıyor yavaş yavaş. Bunun yanısıra Muhtar Burhan’ın her derde çare bulma becerisi, Reyzan hanımın ev sahipliği, Sema’nın lezzetli eli, köy halkının yakınlığı, tüm bunlar da ekleniyor, aidiyat hissimiz pekişiyor her geçen gün.

İyi olacak inşallah.

2 yorum:

  1. Üriner inkontinans sebebi ile projeni değiştirme. Bahsi geçen 3,5 metre boyunca bir iki pisuvar monte et duvara, bitti. Misafirler de sana yakın yaşta elbet, hep beraber faydalanırız. Şaka bir yana çatı şekillenince albeni katlanmış.

    YanıtlaSil
  2. Aman efendim, o sizin albeniniz

    YanıtlaSil